Şeref ve Cesaret

Albay William McNamara, esir düştükten sonra bir Alman toplama kampına gönderilmiştir. Kampta en yüksek rütbeli Amerikan askeri olması sebebiyle, diğer Amerikan esirlerini yönetmekte ve onlara moral vermeye çalışmaktadır. Gururun kolayca kırıldığı bu zor ortamda, McNamara askerlerin onurunu korumaya büyük önem vermektedir. Askerlik görevini hiçbir zaman unutmayan McNamara, düşmana karşı yeniden saldırıya geçmek için doğru zamanı kollamaktadır. Kampta yaşanan bir cinayet, onun riskli kaçış planını hayata geçirme fırsatı sunar. Dava sürecinde kamp komutanı Albay Visser ile diğer Alman askerlerin dikkatlerinin dağılmasından yararlanarak, McNamara kaçışını gerçekleştirmeyi ve yakınlardaki bir silah fabrikasını havaya uçurmayı amaçlamaktadır.