Thunivu

Banka soygununun ardından şehirde büyük bir kaos yaşanır. Bu olay, hükümet ve polis üzerinde derin bir intikam duygusunu tetikler. Soygunu gerçekleştiren ekip, sadece kaçmakla kalmayıp, aynı zamanda rehinelerin hayatını tehlikeye atarak hükümeti ve emniyeti açıkça tehdit eder. Ancak, yaptıkları bu tehditlere rağmen bir anlaşma önerirler: Sorunsuzca kaçmalarına izin verilirse, rehinelere zarar vermeyeceklerini garanti ederler. Fakat, herhangi bir direniş ya da engelleme durumunda, tüm rehineleri acımasızca öldüreceklerini net bir şekilde ifade ederler. Bu yüksek gerilimli uzlaşma, hem hükümetin hem de polisin sinirlerini zorlar ve seyircilere film boyunca yoğun bir merak ve gerilim yaşatır. Soygun ekibinin kaçış planlarını uygularken dışarıda bekleyen diğer çete üyeleri, onlara destek sağlamak ve karşılaşabilecekleri her türlü engelde güvenliklerini korumak için hazır beklemektedir.